Devam Edebilmek

Keep Going by Austin Kleon

Hümeyra Büşra
5 min readAug 1, 2021

Bir Sanatçı Gibi Araklayın ve İşinizi Gösterin kitaplarıyla yaratıcı fikirleri nasıl bulacağımızı ve onları insanlarla paylaşacağımızı öğreten yazar, bu kitabıyla yaratıcı ve üretken kalabilmeyi, dikkatimizi nasıl koruyacağımız 10 madde ile anlatıyor.

Yaratıcı yaşam A noktasından B noktasına uzanan düz bir çizgi değildir. Daha çok her projeden sonra yeni bir başlangıç ​​noktasına geri döndüğünüz bir döngü gibidir. Ne kadar başarılı olursanız olun, hangi başarı seviyesine ulaşırsanız ulaşın, asla gerçekten oraya “varamayacaksınız”. Yaratıcı kişi için ölümden başka bitiş çizgisi ya da emeklilik yoktur.

1. Her Bir Gün Önemli

Yaratıcı kalabilmek için elimizdeki her gün değerli. Dün bitti, geleceği bilmiyoruz, kıymetli olan bugün ve şu an. Bu kıymetli anı verimli kullanmak için günlük rutinler oluşturmak iyi bir yol. Fazla zamanınız olmadığında, bir rutin az zamanı değerlendirmenize yardımcı olur. Dünyada tüm zamanınız olduğunda, bir rutin, onu boşa harcamadığınızdan emin olmanıza yardımcı olur. Yatmadan önce, başardığınız her şeyin bir listesini yapın ve yarın yapmak istediklerinizin bir listesini yapın ve yastığa boş bir zihinle, temiz bir kafayla başınızı koyun. Siz uyurken bilinçaltınızın bir şeyler üzerinde çalışmasına izin verin.

2. Bir Mutluluk İstasyonu İnşa Edin

Sabah haberlerinde ne yazdığını bilmediğiniz, arkadaşlarınızın kim olduğunu bilmediğiniz, kimseye ne borçlu olduğunuzu bilmediğiniz bir odanız ya da günde belirli bir saatiniz olmalı. Dijital dünyadan bağlantınızı koparabileceğiniz bir alanınız olmalı ki yaratıcı kalabilesiniz.

Haberlerde, herhangi birimizin günün ilk saatinde okuması gereken neredeyse hiçbir şey yok. Uyanır uyanmaz telefonunuza ya da dizüstü bilgisayarınıza elinizi uzattığınızda, hayatınıza hemen kaygı ve kaosu davet ediyorsunuz. Ayrıca yaratıcı bir insanın hayatındaki potansiyel olarak en verimli anlardan bazılarına veda ediyorsunuz.

Haberlerden uzak kalmak kafanızı kuma gömmek değildir. Güçlü kalabilmeniz, akıl sağlığınızı korumanız ve işinizi yapabilmeniz için önemlidir. Haberleri açmadan, telefona uzanmadan da uyanabilirsiniz.

3. İsimleri Unutun, Eylemlere Odaklanın

Ne olduğunuza değil ne iş yaptığınıza odaklanın. Başlıklara, mesleklere, temsillere zaman harcamayın. Kalıplara girmeyin, isimlere takılmayın. Önemli olan yaptığınız eylemdir.

İş unvanları, yapabileceğinizi düşündüğünüz iş türlerini kısıtlayabilir. Kendinizi yalnızca bir “ressam” olarak görürseniz, yazmayı denemek istediğinizde ne olur? Kendinizi yalnızca bir “film yapımcısı” olarak görürseniz, heykel yapmayı denemek istediğinizde ne olur?

İş unvanları gerçekten sizin için değil, başkaları içindir. Başkalarının onlar için endişelenmesine izin verin. Gerekirse kartvizitlerinizi yakın. İsimleri tamamen unutun. Fiilleri yapın.

4. Hediyeler Yapın

Hobilerin dahi pazarlandığı bir dünyada yaşıyoruz artık. Değerlerimizi korumamız gerekiyor. Bize iyi gelen, keyif veren, kafamızı dağıtan her şeyi satmamız gerekmiyor. Bu kafadan çıkmalıyız, değerlerimize sarılmalıyız.

Bir zamanlar bizi rahatlatan, işten zihnimizi uzaklaştıran ve hayatımıza anlam katan boş zaman aktiviteleri artık bize potansiyel gelir kaynakları ya da geleneksel bir işe sahip olmamanın yolları olarak sunuluyor.

Canınız sıkılıyorsa ve işinizden nefret ediyorsanız, hayatınızda özel birini seçin ve onlar için bir şeyler yapın, hediyeler dağıtın. Büyük bir kitleniz varsa, onlara özel bir şey yapın ve onu dağıtın. Ya da belki daha da iyisi: Vaktinizi gönüllülüğe harcayın ve yaptığınız şeyi nasıl yapacağınızı ve yaptığınızı nasıl yapacağınızı başka birine öğretin. Nasıl hissettirdiğini görün.

5. Sıradanlık ve Dikkat Olağanüstü İşler İçin Yeterli

Sıra dışı işler yapmak için sıra dışı bir hayata sahip olmanıza gerek yok. Olağanüstü sanat yapmak için ihtiyacınız olan her şey günlük yaşamınızda bulunabilir. İyi iş çıkarmak için yavaşlamak, sıradan şeylere dikkatli bakmak yeterlidir. Pahalı ekipmanlar, daha iyi bir iş-maaş, daha fazla destek beklentisi sadece bahane üretmektir.

Yaratıcı kalabilmek ve dikkati koruyabilmek için aslında nelere odaklandığımızı fark etmemiz gerekiyor. Günlüğünüzü tekrar okumak, fotoğraf galerinizde geçmişe gidip incelemek, videolarınıza bakmak, paylaşımlarınızı incelemek sizin bu hayatta nelere odaklandığınızı bulmanıza yardımcı olacaktır. Kendi odak sisteminizi gördükten sonra işler daha kolay hale gelecektir.

6. Sanat Canavarlarını Uzaklaştırın

Sanatınızı yapmak dünyaya net bir sefalet katıyorsa, uzaklaşın ve başka bir şey yapın. Zamanınızla yapacak, sizi ve çevrenizdeki insanları daha canlı hissettirecek başka bir şey bulun. Dünyanın mutlaka daha fazla büyük sanatçıya ihtiyacı yok. Daha düzgün insanlara ihtiyacı var. Sanat yaşam içindir, tersi değil.

7. Fikirlerinizi Değiştirebilirsiniz

Toplum tarafından fikirlerinize sahip çıkmanız, onlara bağlı kalmanız ve onları hayatınız pahasına savunmanız gerektiği düşüncesi pompalanıyor. Örneğin siyaseti ele alalım. Bir politikacı fikrini alenen değiştirirse, bu bir zayıflık işareti kabul ediliyor. Bir yenilgi işareti. Ve fikrinizi çok fazla değiştirmek istemezsiniz, Allah korusun, çünkü o zaman istikrarsız sayılabilirsiniz. Sosyal medya hepimizi birer politikacıya çevirdi adeta. Tüm platformlarda katı fikirli insan dolu.

Bir şey hakkında fikrinizi hiç değiştirmediyseniz, kendinizi çimdikleyin; ölmüş olabilirsiniz.

Fikrinizi değiştirmek için, bazı kötü fikirlere sahip olmak için iyi bir yere ihtiyacınız var. İnternet, ne yazık ki, özellikle bir kitlesi veya herhangi bir “marka”sı olan biri için, herhangi bir tür deneysel düşünce yapmak adına artık güvenli bir yer değil.Hayır, eğer fikrinizi değiştirecekseniz, çevrimdışı olmanız gerek. Mutluluk istasyonunuz, stüdyonuz, özel bir sohbet odası, güvenilir sevdiklerinizle dolu bir oturma odası: Bunlar eğer fikrinizi değiştirmek istiyorsanız, gerçekten düşünülmesi gereken yerler. Yalnızca aynı fikirde olan insanlarla vakit geçirmek yerine, farklı fikirde ve iyi kalpli insanlarla da etkileşime girmeniz gerekir.

8. Kafan Karışıksa, Toparla

Etrafı toparlamak, çalışma alanını düzenlemek bazen yaratıcılık için faydalı olabilir. Bunun yanında sanat yalnızca keyif vermek için değil, aynı zamanda karmaşıklığı düzenlemek ve çirkinliği güzelleştirmek için de yapılır. Mekanı düzenlemeye yardımcı olmak, kaosu düzene sokmak, çöpleri hazineye dönüştürmek, göremediğimiz güzellikleri bize göstermek sanatçının bir görevidir. Çöplerden sanat yapan birçok sanatçı buna örnek verilebilir.

9. Şeytanlar Temiz Havadan Nefret Eder

Yaratcılığımızı öldüren birçok şeytan var içimizde ve etrafımızda. Bunları yok etmenin en güzel yolu doğaya koşmaktır. Doğada yürüyüş yapmak, temiz hava almak adeta büyülü birer aktivitedir.

Bu yüzden her gün dışarı çıkın. Tek başınıza uzun yürüyüşler yapın. Bir arkadaşınızla, sevdiğiniz biriyle veya bir köpekle yürüyüşe çıkın. Öğle tatilinde bir iş arkadaşınızla birlikte yürüyün. Bir plastik torba ve bir çubuk alın ve çöp toplama yürüyüşüne çıkın. Bir düşünceyi veya görüntüyü yakalamak için durmak istediğinizde her zaman cebinizde bir defter veya kamera bulundurun. Dünyayı yürüyerek keşfedin. Mahallenize bakın. Komşularınızla tanışın. Yabancılarla konuşun. Şeytanlar temiz havadan nefret eder.

10. Bahçecilikle Uğraşın

Bahçeyle uğraşmak, toprağı ekmek, çiçek beslemek, doğanın değişimine şahitlik etmek üretkenliğinizi birçok yönden gözlemlemenize ve geliştirmenize yardımcı olur.

Son Notlar

Otuz yaşındaki birinin nasıl zengin ve ünlü olduğunu bilmek istemiyorum; Seksen yaşındaki birinin hayatını nasıl karanlıkta geçirdiğini, sanat yapmaya nasıl devam ettiğini ve mutlu bir hayat sürdüğünü duymak istiyorum. Bill Cunningham’ın seksenlerinde nasıl her gün bisikletine atladığını ve New York’ta fotoğraf çekerek nasıl dolaştığını bilmek istiyorum. Joan Rivers’ın sonuna kadar nasıl fıkra anlatabildiğini bilmek istiyorum. Doksanlarında, Pablo Casals’ın nasıl her sabah kalkıp çello çaldığını bilmek istiyorum. İlham almak için aradığım insanlar bunlar. Kendilerini canlı hissettiren şeyi bulan ve bunu yaparak kendilerini hayatta tutan insanlar. Tohumlarını eken, kendilerine yönelen ve kalıcı bir şey haline gelen insanlar. Onlardan biri olmak istiyorum. Sekiz yaşında ressam David Hockney’nin sözlerini kişisel mottom yapmak istiyorum: “Düşene kadar devam edeceğim.”

--

--